Esmâ Kimdir

By | 17 Aralık 2022

Meşhûr Arab dili âlimi ve zoolog. İsmi, Abdülmelik bin Küreyb bin Ali bin Esmâ el-Bâhilî olup, künyesi Ebû Saîd’dir. Dedesinin
ismine nisbetle Esmâî diye meşhûr oldu. 740 (H. 122) senesinde o zamân İslâm âleminde nahiv ilminin merkn/i î rumunda olan Banın, doğdu. 831 (H. 216) mıııft sinde yine orada volAl m| ti. Emevîlerin son vo Alı
bâsîlerin ilk devirlerin*İm yaşayan Esmâî, vahıı v* kırlarda yaşayan Araplıu arasında çok dolaştı. Dil lerini, örf ve âdetlerini öğrendi. Onlarla alâkllı haber ve bilgileri topladı Bu yönden Arap dilimi büyük hizmetleri oldu Topladığı bilgileri halîfn lere takdim etti. Pek çok haber bildirdi. Abdullah
bin Avn, Şu’be bin Hac câc, Yâkûb bin Tahlân, Mis’ar bin Kedâm, Süley mân bin Mugîre, Kurro
bin Hâlid gibi büyük âlim lerden ilim öğrendi ve rivâyetlerde bulundu. Ondan da kardeşinin oğlu Abdurrahmân bin Abdullah, Ebû Ubeyd Kâsım bin Sellâm, Ebû Hatim es-Sicistânî ve daha bir çok âlim ilim öğrenip rivâyette bulundular Halîfe Hârûn Reşîd zamanında
Bağdat’a giden  halîfeden çok alâka gördü. Ortaya çıkan bozuk fırkalar ile yılmadan devamlı mücâdele etti. Ehl-i sünnet îtikâdını
yaymak iç in ilmini ve edebî gücünü kullandı. Dînî ilimler ve edebiyatın yanında, zooloji ilmi ile de meşgul olan Esmâî, bu ilimde de söz sahibi
idi. Zooloji alanında İslâm âleminde ilk öncülerden idi. Çekirgeleri esaslı bir şekilde inceleyip,
ilmî özelliklerini ortaya koydu. Bu çalışmasıyla iyi bir Entomolog olduğunu ispatladı.
Aldo Mieli, Le Science Arabe adlı eserinde onun hakkında şöyle demektedir: “Mîlâdî on dördüncü
asırda Müslümanlarda nazarî ve amelî olarak zooloji ilmi fevkalâde yüksek ve parlak bir seviyeye ulaşmış bulunuyordu.
Zooloji ilminin bu seviyeye yükselmesinde Esmâî’nin ve Câhız’ın çalışmalarının rolü çok büyüktür.”
Esmâî, bütün ömrünü Arap dili ve edebiyatı, târih, şiir, zooloji, botanik ve dînî ilimleri öğrenmeye hasretmiş, dünyâ lezzetlerinden tamamen yüz çevirmişti. Adetâ onun için hayât, lezzet, hüzün ve ilimden ibaretti. Zooloji ilminde; kara, deniz ve havada yaşayan hayvanların orijinal Arapça isimlerini ve uzuvlarının isimlerini vererek lügat ilmine büyük katkılarda bulundu. Aynı zamânda adı geçen hayvanın fizikî ve diğer özelliklerini de kaydetti. Hayvanlar üzerinde yaptığı derin araştırmalarını büyük bir sabırla devam ettirdi. Esmâî, çok okuyan bir âlimdi. Zooloji ilmi ile ilgili kendinden önce yazılanları mütâlaa ederek, eserlerini te’lif etmiş ve onlardan faydalanmıştır. Kendinden öncekilerin, bu alanda kendisinden
üstünlüklerini inkâr etmemiş, hattâ kitaplarında ve ilim meclislerinde yeri geldikçe bunu îtirâf etmiştir.
İbni Hallikan; Vefeyâtül- a’yân adlı eserinde, Esmâî’nin hayvanlar hususunda anlattığı şu hâdise onun İlmî derecesini göstermektedir: “Ebû Ubeyde Ma’mer bin Müsennâ ile beraber Fadl bin Rebî’nin yanına gittik. Fadl bana, atlar hakkında kaç kitap yazdığımı sordu. Ben de bir tane yazdığımı söyledim. Ebû NI'”V de’ye sorunca, elli rlM yazdığını söyledi. Bunun
üzerine Fadl, Ebû de’ye dönerek; “Şu yanına git, tek tek ve isimlerini söylu” dedi. Ebû Ubeyde; “İlmi veteriner değilim. Ben İm elli cilde, Araplardan alim hakkında duyduklarımı yazdım” dedi. O zamAn Fadl bana dönerek; “Kalk ey Esmâî! Söylediğimi sen yap bakalım” dedi
Ben de attaki her bir u/uv üzerine elimi koyup, mini söyledim. Ayrıca Arapların o uzuv ile  kalı olarak söylediği şüf| de okudum. Bu durum karşısında Fadl bin Rebî’ memnun olarak o atı ba na hediye etti.” Esmâî, din ve fen ilim lerine dâir bir çok eser yazdı. Günümüze sâdece zoolojiyle ilgili olan eserleri ulaşmıştır. Eserlerinden bâzıları şunlardır:
1-Kitâbu Halk-il-insan:
İnsanın yaratılışı ve uzu vKitâb- ul-İstihâle: Kelimelerin kökleri ve türeyişleri ile ilgilidir. 26-Kitâb-un-
Nevâdir, 27-Kitâbu usûlil- kelâm, 28-Kitâb-ul-Kalb vel-ibdâl, 29-Kitâbu Cezîret- il-Arab, 30-Kitâb-ud- , 31-Kitâb-un-Nisâb, 32-Kitâb-ur-Rihâl: Yolculukla ilgilidir. 33-Kitâb-ul- Harâç. Esmâî buyurdu ki: “İlmin evveli susmak, İkincisi
dinlemek, üçüncüsü ezberlemek, dördüncüsü ilmi ile amel etmek, beşincisi
ilmini yaymaktır.” “İlim, bilmediğini bilmek, haddini gözetmek demektir.”