Ey iman edenler, size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yeyin ve Allah ’a şükredin.” (Bakara, 172) Ömer b. Ebi Seleme’den dedi ki: Allah Rasulü bana şöyle buyurdu: “Yavrucuğum, Allah’ın ismini an, sağ elinle ve önünden ye!”1?? işe (radıyallahu anha) dedi ki: Allah Rasulü şöyle buyurdu: “Sizden biri bir şey yiyeceği zaman, yemeğin başında, Allah’ın ismini ansın. Eğer, yemeğin başında, Allah’ın ismini anmayı unutursa ‘Başında ve sonunda Allah’ın ismiyle’ desin!”Ümeyye b. Mahşi (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) oturuyordu. Bir adam da yem ek yiyordu. Yemeğinden, yalnız bir lokma kalıncaya kadarAllah (Subhanehu ve Teala)’nın ismini anmadı da, son lokmayı ağzına götürürken “Başında ve sonunda Allah’ın adıyla” dedi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) güldü ve sonra şöyle buyurdu: “Şeytan, onunla birlikte yiyip duruyordu. Adam Allah’ın adını andığında şeytan, karnında olanı kustu”Ebu Hureyre (radıyallahu anh) dedi ki: “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yemekte asla kusur bulmazdı. İştahı olursa yer, olmazsa bırakırdı.”180 Vahşi (radıyallahu anh)’dan rivayet olunduğuna göre Sahabîler: “Ey Allah’ın Rasulü, biz yem ek yiyoruz, doymuyoruz” dediler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): “Belki siz, ayrı ayrı yiyorsunuz” buyurduğunda “Evet” dediler. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Yem ek yerken, bir araya gelin ve Allah’ın ismini anın ki Allah sizin için onu bereketli kılsın.”181 Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’İn hizmetinde bulunmuş bir sahabiden rivayet olunduğuna göre o Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in kendisine yem ek getirildiğinde “Bismillah” dediğini, yemeğini bitirdiği zaman da “A llah ’ım sen yedirdin, sen içirdin, sen zengin ettin, sen kazandırdın, sen hidayet ettin ve sen bizi tercih ettin. Verdiklerin için yalnızca sana hamd olsun” dediğini duymuştur Ebu Umame (radıyallahu rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sofrası kaldırıldığı zaman şöyle dua ederdi: “Pek çok, tertemiz, m übarek ve kifayetsiz olan ancak terk edilemeyen ve müstağni olunamayan hamd Allah ’a aittir.”186