Ahlâk Eğitiminde Din Nasıl Bir İmkân Veriyor?

By | 22 Mart 2023

Dinin eğitim, inanç, ahlâk, sanat ve estetik imkânlarından faydalanacak kurumlar, çocukların zihinsel ve ruhsal başarılarında çok hayati görevler yaparlar. Çocuklar ve gençler bu kurumlarda ahlâkî ilkelerin hayata nasıl aksettirildiğini görür, üstün kişilik modellerinden faydalanırlar.”Çocuk büyüsün… Kendi ahlâk sistemini ve kaynağını seçsin… Biz ona karışmayalım..” düşüncesinin yaygın olduğu toplumlar bugün ahlâkî problemlerle uğraşmaktadır. Bu toplumlar ahlâkı “kişisel alan” olarak ilan edip toplumun düzenini sarsma potansiyeli gösteren her “sıra dişiliği” yasal düzenlemelerin içine almak, her çarpıklığı insan hakları kavramı içinde eritmek gibi bir çözüm deniyorlarsa da bu yolun çıkmaz sokak olduğunu er geç anlayacaklardır. Henry C. Link, kendi toplumu için bir eleştiride bulunurken şu görüşü ileri sürer: “Çocuklara geçici heveslerini d a h a yüksek ideallere ta b i tutmayı öğretmenin taktiği, onların anlamaları için erken fa k a t k a bu l etmeleri için erken olmayan zam an ı seçmesini bilmektir. Çocuklarını akılları erecek yaşa gelinceye  pazar okuluna göndermemeye karar  babalar onların geleceklerini çoğunlukla m a h vedecek bir prensibi benimsemişler demektir. Biz zorla kiliseye gönderildik ve orada bir şeyler öğrendik. Metot yanlıştı am a öğrendiklerimiz doğruydu. Şimdi kararı çocuklarımıza bırakırsa  değerlerini din i bir doktrinin baskısı o lm ad an öğrenip bunlara  İslâm dini son din olması sebebiyle bize bütün bir insanlık macerasının bütün tecrübelerini aktarır, bütün sonuçları berraklaştırır, sözü ve davranışı bir zirveye taşıyıp nihayete erdirir. “Bugün size dininizi ikmâl ettim, üzerinize nimetimi tamamladım.” (Mâide, 3) “Şüphesiz sen en yüce bir ahlâk üzeresin “Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
(Hadis-i Şerif) Dolayısı ile bugün insanlığın esas alacağı ahlâk Islâm Ahlâkı’dır ve bu ahlâkın en üstün modeli de Hz. Muhammed (sav)’dir. Dini ve ahlâkî eğitimde kişilerin, yöntemlerin, iletişim biçimlerinin mihengi odur. Ülkemizde ne yazık ki çocuklara yönelik ahlâkî gelişimi destekleyecek, sanat ve estetik eğitimi verecek, el becerileri, el sanatları öğretecek, spor ve müsabaka imkânları sunacak dini kurumlar yaygın değildir. Kurumsal eksiklik yiııe anne babanın sorumluluğunu öne çıkarmaktadır. Uyuşturucu, fuhuş ve hastalıkları, alkol, kumar gibi tehlikeler çığ gibi büyürken dinin imkânlarından faydalanmak şöyle dursun, bu imkânları tamamen kullanılamaz hale getirmek herhalde tam bir cinnet durumu olsa gerektir. Ülkemizde dünyanın çeşitli yerlerinden gönderilmiş veya özellikle ithal edilmiş sapık fikir akımlarının, tuhaf inanç biçimlerinin veya insanlık tecrübesinin önceki dönemleri ile ilgili inanışların artmasının ve etkili olmasının sebeplerinin başında İslâm Dini’nin imkânlarından faydalanılamaması, dinimiz ekseninde kurumsal yaygın eğitimin olmaması gelmektedir. Hafta sonu tatil günlerinin birinde okullarımızda çocukların katılacağı dini eksenli bir yaygın eğitim programının hemen faaliyete geçirilmesi, bu faaliyet içinde eğlenceye, spora, bilgiye, çevre düzeni ve temizliği ile ilgili etkinliklere, edebiyata, resme, müziğe, geleneksel sanat larımıza, toplum işlerini yürüten her türlü kurumun desteklenmesine ilişkin işlere, projelere yer verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yalnız çocuklarımızın ahlâkî eğitimleri önemli bir destekten mahrum kalmış olmayacak, millî güvenlik politikamız da yolun  kocaman bir delikle devam edecektir. Zaten bu ikisinin aynı anlama geldiği ne kadar da açıktır.

Category: Ahlak Gelişimi

About Ahmed Musab Adal

1978 Kastamonu doğumluyum. Üniversitede ilahiyat fakültesini bitirdikten sonra internette birkaç özel projede yer aldım. Yaklaşık 4 yıldır blog yazarıyım. Alıntı ve uyarlama yazılarım yoğunluktadır.