Demiri Kimdir?

By | 08 Kasım 2022

kasabada doğdu. 1405 (H. 808) senesinde Kâhire’de
vefât etti. Mezarı, Ali Beyyûmî Câmii yakınındaki Sabûnî Mescidi bahçesindedir. Demîrî gençliğinde terzilik mesleği ile meşgul oldu. Sonra mesleğini bırakarak ilim yolunu tuttu. Zamanının din ve fen ilimlerinde yetiştikten sonra, Ezher Medresesi’nde; hadîs,
tefsîr, fıkıh, Arab dili ve Edebiyatı gibi birçok ilimleri okuttu ve fen ilimlerinden zooloji alanında söz sahibi oldu. 1379-1399 seneleri arasında, Mekke-i
mükerremede ikâmet etti ve ilim öğrenmeye devam etti. İlmî tetkiklerini derinleştirdi. Sonra Kâhire’ye dönerek tâliblerine din ve fen ilimlerini öğretti. Hayâtül- hayvân (iki cild); Tefsîrul- Ahlâmîn (Rüya tâbirleri
ilgilidir); Bu eserlerden dünyâca meşhûr olanı Hayât-ül- Hayvân adlı ansiklopedik eseridir. Diğer eserleri gibi
Arapça olan bu kitap hakkında Jofes de Sumuggu şunları demektedir: “…Şüphesiz ki, Demîrî, hayâtını din ilimlerini tahsil ve tetkik ile geçiren büyük bir İslâm âlimi idi. Zooloji ilmi üzerinde çalışırken, kendisinden önce gelen zoologların bu sahada
bâzı mühim hatâlar yaptıklarını tesbit etti ve bu ilim dalında bir eser yazmak lüzumunu hissetti. Gerçekten büyük bir emekle ortaya koyduğu eseri ile bu ilim dalında insanlığa büyük bir hizmet sunmuş ve temel kaynak olmuştur.” Demîrî, bu eserinde alfabetik sıra ile bütün hayvanların isim ve özelliklerini ve herbiri hakkında bir çok fennî, tıbbî, dînî bilgileri toplamıştır. Ayrıca eıııul ni hazırlarken özellikli» Arab şiirini inceleyon’l> ediblerin,  hayvanların huy ve tabiatlarıyla ilgili yazdık ları manzum bilgilere do yer vermiştir. Böylecn, hem edebiyat ve lügat hi/ meti yapıyor, hem de zo ilmine büyük ölçüdtı katkıda bulunmuş oluyor du. Arablar câhiliyet dev rinde umumiyetle şehirler
den uzak, kır ve sahralarda yaşadıkları için tabiat tetkikleri
üzerinde durmuşlardır. Kır ve sahrâlardaki bu şahsî inceleme ve tetkiklerini de (hayvanların, kuş ve  yaşayış ve huyları hakkında topladıkları
bilgileri) o devrin en geçerli vâsıtası olan şiir dili ile ifâde yollarını arayarak muazzam bir edebiyat hazînesi ortaya koymuşlardı.  bu tabiî kaynaktanistifâde ederek nakillerde bulundu. Böylece, eserini muhtevâ bakımından zenginleştirip zevkli bir hâle getirdi. Demîrî, bölüm bÖKı hayvanları tanıtırken, İn rinci bölümde, ismi /ikm diyor ve bunun dil yönim den îzâhını yapmış, nyrı
ca, zikredilen hayvfimıt kullanılagelen diğer un van ve künyelerini nyıı ayrı belirtmiştir. Bu komi da, İbn-i Side, Cevheri vn Câhız’ın eserlerinden isli fâde etmiştir. İkinci 1)6 lümde; adı geçen hayvn nın huy ve özellikleri iln mevcut veya bilinen tüı
leri hakkında bilgi veril miş, üçüncü bölümde do; ele alınan hayvanın adı nın geçtiği hâdiseleri an
latmıştır. Dördüncü bölümde; çeşitli mezheplere göre hayvanla ilgili dîni
hükümleri, beşinci bölümde hayvanların âzalarının tıbbî özelliklerini, altıncı bölümde ise, hayvanın rüyada ne mânâya geldiğini bildirmektedir. Eserinde hayvanlarla ilgili çok dikkate şâyân yaşanmış hikâyelere de yer
veren Demîrî, bu nevî ede-