HATIRALARIN IŞIĞINDA

By | 08 Nisan 2022

Şeref Vergisi
65 yıl önceydi. Müzeyyen Hanım çok düzel bir genç kızdı. Dillere destan bir güzellikli bu. Herkes ona hayrandı. Çok da terbiyeli ve meziyetliydi.
Bu özellikleri ile daima ilgi toplar, türlü yakıştırmalardan, iltifatlardan, tavsiyelerden yakasını kurtaramazdı. Bazı akraba kızlarının oııa “Tiyatrocu
ol.. Artist ol..” diye yalvarıp yakardıkları da olurdu. Kulak aşmazdı Müzeyyen İlanını Bir gün Viyana’daki ağabeyinden bit mektup geldi. Ağabey ciddi şekilde hastalanmışıı ve süre için Müzeyyen’i yanına istiyordu Baba biraz düşündükten sonra tek başına henüz yakın bir şehre bile gitmemiş olan Müzeyyen’i Viyana’ya göndermeye karar verdi. Yolculuk hazırlıkları başladı. Son gece Müzeyyen’i çağırtıp karşısına oturttu baba: “Kızım!” dedi.
“Biliyorsun pek çok vergi veriyoruz. Bize sağlanan her imkânın da ücretini ödüyoruz.” Yolculuğu ile ilgili görünmeyen bu sözler karşısında Müzeyyen önce şaşırdı. Aklına gelen ilk şey âni bir maddî sıkıntı ihtimali oldu. Baba sözlerine devam etti: “Bir de şeref vergisi vardır kızım… Allah’ın verdiği bütün nimetleri onun bildirdiği sınırlar içinde gözetmektir bu. Anne babasına karşı terbiyeli olan gençler, Allah’a karşı da terbiyeli olmalıdır. Elektrik, su vergisine itaatkâr olanlar şeref vergisine de itaatkâr olmalıdır. Nefsinin kulu kölesi olanlar şeref vergisini ödeyemezler. Biz vergilerimizin hepsini zamanında ve son kuruşuna kadar ödedik kızım.. Bizde kimsenin hakkı yok.. Şan ve şerefin d e..” Sözlerini bitiren baba kızının alnından öptü ve onu bağrına bastı. Müzeyyen Hanım gözlerini bize çevirip: “İşte çocuklar!” dedi. “Babamdan sözlü olarak aldığım ilk ve son ders bu oldu. Viyana’dan döndüğümde o, ebedi istirahatine çekilmişti. 65 yıldır şeref vergisini ödemekte hiç ihmalkâr davranmadım.
“Hayatının birçok safhasını bildiğimiz Müzeyyen Hanım gözlerini tekrar uzakta parıl parıl parlayan denize çevirince içimizden biri atıldı:
“Efendim sizin hayatınızdan ne ibretli, ne güzel bir roman çıkar..” Müzeyyen Hanım acı acı gülümsedi: “Evladım!” dedi. “Bizim hayatımızdan roman değil, efsane çıkar.. Ona da kimse inanmaz!”

2 – Nasıl Bir İlgi?
Çocuk, hayatınızda sizin için büyük bir anlam taşıdığı duygusuna sahip olmadıkça onunla ilgili olduğunuza inanmayacaktır. Çocuk her şeyden
önce sizden, “bir çocuğa” değil “bu çocuğa” sahip olmaktan mutluluk duyduğunuz mesajını kuvvetle almalıdır. Bir otobüs yolculuğunda yol arkadaşınızla biraz sohbet edebilmek sizin için vakit geçirme imkânıdır. Yol arkadaşınızdan size büyük bir anlam vermediği için şikâyetçi olmazsınız. Her ikinize de “bir arkadaşa” sahip olma duygusu yeterli olur. Ama anlamlı bir arkadaşlıkta farklılığınızın arkadaşlığa kattığı zenginliğin
anlaşılmasını istersiniz. Hangisi sizi mutlu eder? Eşinizin, bir eşe sahip olduğu için duyduğu memnuniyet mi, sizi eş olarak seçmekten dolayı duyduğu sevinç m i V Herkes farklılığının bir ilişkiye getirdiği zenginliğin fark edilmesini ister. Çocuğunuz da.. Bizler farkımızın fark edilmemesini ilgisizlik
olarak yorumlarız. Çocuğunuz da… Hiçbirimiz yepyeni elbisemizin fark edilmesini ama ne kadar yorgun olduğumuzun fark edilmemesini içimize sindiremeyiz.

3- Çocukla İlişki İki Taraflı Olmalıdır
Daima ve sadece anne babadan çocuğa akan duygular söz konusu ise ortada tek taraflı bir ilişki vardır. Çocuk, tek taraflı bir ilişki üzerinde sorumluluk duymaz.
• Eve geç gelen bir çocuğa ilk tepkimiz “Eve zamanında gelmeliydin!” tepkisi ise, tek taraflı bir ilişkiden söz edebiliriz. İlk tepkiniz “Seni üzen
bir şey mi oldu?” tepkisi ise, iki taraflı bir ilişkiyi haber vermektedir. İlkinde dikkat kural üzerinedir, İkincisinde çocuk üzerine. İki taraflı bir ilişki, tarafların birbirlerini anlamasını, dinlemesini, birbirlerinin iç dünyalarında istekle ve samimiyetle dolaşmalarım, yani “varolma”yı kapsar. Duygu ve düşünceler bir engele çarpmadan karşılıklı olarak akmaktadır. İnsan varlığı, anlamaya ve anlaşılmaya bağlıdır.

4- İki Taraflı İlişki Çocuğa, Hayata
Sokulma Gücü Verir Emirler, yasaklamalar, nutuklar ve sorgulamalardan ibaret tek taraflı bir ilişkide çocuğun gerçek gücü ortaya çıkmaz. O, eşit bir ilişkinin diğer tarafı olmadığı için kendi gücü ile ilişkiye geçme fırsatı bulamaz. İki taraflı bir ilişkide kendi zihinsel, ruhsal ve duygusal gücünü keşfedecek olan çocuk, bir ilişki içinde bu gücü ile yer almayı da öğrenir. İki taraflı ilişki, çocuğun kendisini fark etme sürecini hızlandırır.
Çocuk, hayatta kendisi için de bir yer ayrıldığını, varlığının bazı sonuçlara yol açtığını ya da bunları değiştirdiğini, kendisini söz ve davranışlarla
ifade edebildiğinde fark eder. Çocuğun kendisini ifadesi sizde olumlu karşılıklar buldukça o da her defasında artan bir girişkenlikle kendisinde hayatın içerilerine doğru sokulma gücü bulur.

Category: Ahlak Gelişimi Dualar

About Ahmed Musab Adal

1978 Kastamonu doğumluyum. Üniversitede ilahiyat fakültesini bitirdikten sonra internette birkaç özel projede yer aldım. Yaklaşık 4 yıldır blog yazarıyım. Alıntı ve uyarlama yazılarım yoğunluktadır.