ı . Ebu Derda (radıyallahu anh)’dan rivayet edildiğine göre
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Size amellerinizin en hayırlısını,
Melikiniz (Allah) katında en temiz olanını, derece olarak en
çok yükseltenini, sizin için altın ve gümüş infak etmekten daha
hayırlı olanını, düşmanlarınızla karşılaşmaktan, onların
boynunu vurmaktan ve onların da sizin boynunuzu vurmasından
daha hayırlı olanını haber vereyim m i?” buyurmuştur.
Sahabîler: “Evet, ey A llah’ın Rasulü” deyince Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) “A llah’ı zikretm ektir” buyurmuştur.1
yy *^ı ls^’ ls*^ ^ Gjij* • y
2. Ebu Hureyre (radıyallahu anh)’dan rivayet edildiğine göre
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Müferridler öne geçtiler”
buyurdu. Sahabîler “Müferridler kimlerdir ey Allah’ın Rasulü?”
diye sorunca Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Allah’ı çokça
1 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/239; Tirmizî, 3374; ibni Mace, 3390; Hakim,
Müstedrek, 1/496. Hakim hadisin sahih olduğunu söylemiş, Zehebi de bu
hususta ona muvafakat göstermiştir.
3 . Abdullah b. Büsr (radıyallahu an/ı/dan rivayet edildiğine
göre bir adam “Ey A llah’ın Rasulü! Üzerimde, iman yükümlülükleri
pek fazladır. Bana, öyle bir şeyi haber ver ki, ona sımsıkı
tutunayım” diye sorunca Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
şöyle buyurdu: “Dilini, A llah’ın zikriyle ıslak tutm ayı terk
etm e!”3
4. Ebu Musa el-Eş’ari (radıyallahu anft/dan rivayet edildiğine
göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Rabbini
zikreden ile zikretmeyen kişinin misali, diri ile ölünün misali
gibidir.”4
5 . Ebu Hureyre (radıyallahu an/ı/dan rivayet edildiğine göre
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim bir
yerde oturur da orada Allah’ı zikretmezse o kimse üzerine
Allah’tan bir eksiklik ve hüsran olur. Kim de bir yerde yatar ve
orada Allah’ı zikretmezse o kimse üzerine Allah’tan bir eksiklik
ve hüsran olur.”s
6. Ebu Hureyre (radıyallahu an/ı/dan rivayet edildiğine göre
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim
günde yüz defa ‘A llah ’tan başka ilah yoktur. O, birdir ve ortağı
yoktur. Mülk, O ’nundur, ham d da ancak O ’nadır. O ’nun her
şeye gücü yeter’ derse on köle azad etmiş gibi olur. Kendisi için
yüz hasene yazılır ve yüz günahı silinir. Bu sözler akşama kadar,
onu şeytandan koruyan bir kalkan olur. Bu sözleri ondan daha
fazla söyleyen hariç kimse daha faziletli bir iş yapmamıştır. ”7
7. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Kim
günde yüz defa ‘A llah ’ı, hamd ederek tüm noksalıklardan ten zih
ederim ’ derse denizköpüğü kadar günahı olsa da bağışlanır.”
8
8. Ebu Hureyre (radıyallahu anfc/dan rivayet edildiğine göre
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İki
kelime vardır ki dilde hafif, mizanda ağır ve Rahman’a sevimlidir:
‘A llah’ı, ham d ederek tüm noksalıklardan tenzih ederim ’
ve ‘Yüce A llah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”9
9. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) dedi ki: Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah noksanlıktan m ünezzehtir.
Hamd, ancak A llah ’adır. A llah’tan başka ilah yoktur ve
Allah en büyüktür” demek bana, üzerine güneşin doğduğu her
şeyden daha sevimlidir.”10
10. Semura b. Cündub (radıyallahu anh) dedi ki: Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ‘Allah (Subhanehu ve
Teala)’ya en sevimli gelen dört söz vardır ki bunlardan hangisiyle
başlarsan başla (fark etmez):
Allah noksanlıktan münezzehtir, Hamd ancak
Allah’adır, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür.”
1
11. Sa’d b. Ebi Vakkas (radıyallahu anh) dedi ki: “Biz, Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)’in yanında iken ‘Sizden biri her
gün, bin sevap kazanmaktan aciz midir?’ diye sordu. Yanlındakilerden
bir adam “Bizden biri nasıl bin sevap kazanabilir?” diye
sorunca Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Allah (Subhanehu ve
Tealafyı yüz defa teşbih eder, böylece bin sevap yazılır veya bin
günahı dökülür” buyurdu.12
12. Müminlerin annesi Cüveyriye (radıyallahu an/ıa/dan rivayet
edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sabah
namazı için onun yanından sabah erkenden ayrıldığında Cüveyriye
(radıyallahu anha) namaz kıldığı yerde oturuyordu. Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) Duha (kuşluk) vaktinden sonra yanma
geri döndüğünde hala oturuyordu. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) “Sen hala senden ayrıldığım halde misin?” buyurdu. Cüveyriye
(radıyallahu anha) “Evet” deyince Rasulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) şöyle buyurdu: “Senden ayrıldıktan sonra dört kelimeyi
üçer defa söyledim. Eğer senin bugün söylediklerinle tartılsalar
muhakkak daha ağır gelirler: A llah ’ı, yarattıkları sayısınca teşbih
ederim, Allah’ı A rş’ının ziynetleri m iktann ca teşbih ederim,
A llah’ı razı olacağı kadar teşbih ederim ve Allah ’ı kelimelerinin
m iktann ca teşbih ederim.” 13
13. Sa’d b. Ebi Vakkas (radıyallahu anh)’dan rivayet olunduğuna
göre o, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber
önündeki hurma çekirdekleri veya çakıl taşlarıyla teşbih eden
bir kadının yanma geldi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
“Sana, bundan daha kolay veya daha faziletli olanını haber
vereyim mi? ‘Allah ’ı, gökte yarattıkları sayısınca teşbih ve
tenzih ederim , Allah’ı, yerde yarattıkları sayısınca teşbih ve
tenzih ederim , A llah’ı, gökle yer arasındakilerin sayısınca
teşbih ve tenzih ederim, A llah’ı, yaratıcısı olduğu şeyler
sayısınca teşbih ve tenzih ederim, Bunların hepsi kadar
A llah ’a hamdolsun. Bunlar kadar ‘Allah’tan başka ilah
yoktur’ ve ‘Allah büyüktür’ (derim). Bunlar kadar ‘G üç ve
kuvvet ancak A llah ’ındır’ (derim)”1^
Allah’ın Rasulü! Bana söyleyeceğim bazı kelimeler öğret”
deyince Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “A llah’tan
başka ilah yoktur. O birdir, ortağı yoktur. Allah en
büyüktür. Sonsuz ham d A llah ’a aittir. Âlemlerin Rabbi olan
Allah, noksanlıktan münezzehtir. Güç ve kuvvet ancak A ziz ve
Hâkim olan Allah’ındır” de! Bunun üzerine bedevi “Bunlar,
Rabbim için, kendim için ne söyleyeyim?” diye sorunca Allah
Rasulü: “A llah ’ım! Beni bağışla, bana m erham et et, beni affet
ve n zıklan d ır” de! buyurdu. Bedevi gidince Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) “Ellerini hayırla doldurdu” buyurdu.1®
16 . Ebu Musa el-Eş’ari (radıyallahu anh) şöyle demiştir:
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana “Sana Cennet hâzinelerinden
bir hâzineyi bildireyim mi?” buyurdu. Ben “Evet, ey
Allah’ın Rasulü!” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “A llah ’tan başka güç ve kuvvet
sahibi yoktur” d e!*7