Hırs ve Hased Üzerine

By | 20 Haziran 2020

Rivayet edildiğine göre Nuh (A.S), her cinsten birer çift alarak vahyi İlâhjye müsteniden yapmış olduğu gemiye bindi.

Bir gün gemide hiç Görmediği bir ihtiyarla karşılaştı. Onu tanımadı. Zira daha önce onu hiç görmemiş ve gemiye de almamıştı böyle birini.

Bunun üzerine o İhtiyar adama ;

— Ey İhtiyar! Seni gemiye kim aldı? Sen kimsin? 

v Ya Nuh! Ben, Allah’ın lanet ettiği, cennetten 

kovduğu şeytınm. Buraya senin ümmetinin kalpleri. çalmak, onları isyana sevk etmek için geldim. şayet bunu başarırsam o zaman kalpleri benimle, Bedenleri de seninle olur, dedi. 

Bu sözler  Nuh (AS) : 

Çık, gemiden git ey mel’un, diyerek onu azarladı ve gemiden kovdu. 

— Ben beş şey bilirim. Bunların üçünü sana söyleyeyim. Bu sözlere karşılık da gemide kalayım. Ben İnsanları o beş şey İle aldatırım, dedi. Cenab-ı Hap. Nuh (A.S)a, şeytann o üç şeyi bırakıp da gizlemekte olduğu iki şeyi söylemesini vahyetti. Nuh (AS) da iki şeyi. söylemesini istedi. Şayan : 

— O iki şeyde beni yalanlamaz ve benden ayrılıp bana muhalefet etmezler. Ben insanları o iki şeyle helak ederim, dedi. Bunlar da HIRS ve HASED’dir. Zaten hased sebebiyledir ki ben lanetlendim, cennetten kovuldum, bu duruma düştün. Hırsa gelince, Allahü Taala, Hz. Adem’e cennette herşeyi mübah etti de yalnız bir ağacı yasakladı’. 

İşte Adem (A.S) o ağaca haris olduğu için ben de bunu fırsat biterek onu hırs yoluyla aldattım, yeryüzüne inmesine sebeb oldum.