İki Sanatkarın Hüneri

By | 23 Haziran 2020

Vaktiyle Hükümdarlardan birinin huzurunda Çinli ve Romalı iki sanatkar münakaşa ettiler. 

Çinli olan sanatkar 

— Benim eserlerim daha üstündür, diye İddia et 

Romalı sanatkar da : 

— Hayır! Benim eserlerim daha üstündür, diye ‘İddia etmişti. Bu münakaşalara şahid olan Hükümdar onları imtihan etmek, hangisinin daha hünerli olduğunu ilân etrnek için ; 

— Şu odanın karşılıklı iki duvarında hünerlerinizi gösterin, o zaman kimin eserinin daha üstün olduğu belli olur, dedi. Birbirlerine bakmasınlar diye de aralarına bir perde çekildi. Arada perde olduğu için bir. birlerinin nasıl birer eser meydana getirdiklerini bilmiyorlardı. 

Romalı olan sanatkar, nadide çizgiler çizdi, fevkalade eserler meydana getirmek için maharetini kul. tandı. Gerçekten de çok güzel, eşine ender rastlanan eserler meydana getirdi. Çinli sanatkar ise durma- 

dan duvarı cilalayıp duruyordu. Bütün maharetini cilaya verdi ve duvarı ayna gibi parlak, karşıdaki bir görüntüyü aynen aksetirir bir hale getirdi. 

Nihayet Romalı sanatkar benim işim bitti. Ben eserimi meydana getirdim, dedi. Çinli de işinin tamam 

olduğunu, eserini meydana getirdiğini söyledi. 

Hükümdar, Çinlinin eserini meydana getirdiğine bir türlü inanamadı. Ciladan başka hiçbir masraf yapmadığını, Romalı gibi uzun ve yorucu bir çalışma içine girmediğini görünce bu şaşkınlığını dile getirmekten geri durmadı. Çinli : 

— Efendim. Hiç önemi yok’. Siz yeter ki aradaki perdeyi bir kaldırın o zaman kimin daha iyi%bir eser yaptığım göreceksiniz, dedi. 

Araya gerilen perde kaldırıldı ve Romalı sanatkarın yapmış olduğu esere hayranlıkla bakıldı. Bu sanat eserinin güzelliği karşısında şaşkınlıklar gizlenemedi. Romalının yapmış olduğu bu eseri seyredenler sanatkarı tebrik etmekten kendilerini alamadılar. 

Bir de Çinli sanatkarın bulunduğu duvara baktıkları zaman hayret ve şaşkınlıkları kat kat arttı, Çünkü Çinli sanatkarın mahirane kullandığı cilaların netecesinde Romalının yapmış olduğu o güzelim resimler olduğu gibi Çinlinin duvarına aksetmiştir. Cila ayna görevi yapmıştır .sanki. Aynı zamanda duvar hiç kirlenmeden, hiç lekelenmeden karşıki duvarda çizilen ve boyanan resim olduğu gibi aksettiğinden dolayı’ Hükümdar Çinli sanatkarı birinciliğe layık gördü ve onu sanatın inceliğine ve sırlarına vakıf olduğu için de ayrıca ödüllendirdi. 

Aziz okuyucu! 

Bu hikâyedir diyerek geçiştirmemek lazımdır. Unutmamak gerekir ki her hikâyeden alınacak bir ders ve ibret vardır. Pek çok hikâye bir irşad hükmündedir. İnsanı irşad etmekte, doğru yolu göstermektedir. 

Bilhassa çocuklara anlatılan hikâyeler onların ruhlarını okşamakta ve zihinlerine nakış gibi işlemekte, kalplerine nokta nokta yerleşmektedir. Dikkat edilecek olursa küçük yaşlarda iken anlatılan bir hikâye aradan yıllar geçmesine rağmen unutulmamakta, insan zihninde ilk anlatıldığı günkü gibi taptaze kalmaktadır

Yukarıdaki hikâye bize kalpleri adeta ayna hükmünde olan Allah’ın velj kullatını tanıtmaktadır. Onlar, kalplerini masivadan kurtarmak için devamlı ibadet ve taat halinde oldukları için ayna hükmündedirler. Bir mümin, Allah’ın veli kullarından birini ziyaret ettiği zaman kalbinde Allah inancı ve Allah sevgisi çoğalır. Gönlünde ibadet zevki artar.