O, Bizim Evlâdımızdı

By | 09 Kasım 2022

Birçok anne baba bugün ne kadar yorgun ve
endişeli. Çocuklar büyüyorlar ve artık onlarda yeni bir şeyler var… Kabullenmekte zorluk çektiğimiz,
belki görmeyi ummadığımız bir şeyler. İyi mi kötü mü, faydalı mı zararlı mı hemen karar veremediğimiz, bizi düşündüren, bizi telâşlandıran bir şeyler.. Onun bizim kalıbımızdan çıkıp usul usul kendi kalıbına döküldüğü anları yaşıyoruz. Yollarayrılıyor yavaş yavaş… Ona bir şeyler eklenirken
bizden de bir şeyler kopuyor. Nehir kollarına ayrılıyor… Nereye gidiyor bu kollar? Ve hangi denize dökülecek? Coşup köpürecek mi, kuruyup gidecek mi yoksa? Aşırı sertlikler bunaltıcı sınırlamalar hep bu belirsizliğin korkularından beslenir. Ve ikiye, üçe, dörde böleriz çocuklarımızı. Onların onayladığımız yönlerini sever, onaylamadığımız yönlerinin üzerine veririz, haklı mıyız diye hiç düşünmeden. Bu bölünüş üzüntü ve kırgınlıkları getirir. Denetleyemediğimiz bir alan üzerinde çırpınırken kırar dökeriz. Bugün hataları, başarısızlıkları, eksiklikleri var çocuklarımızın ve biz her gün yeniden ölçülerini alırız bunların. Ama düşününüz ki doğduklarında onların tek özelliği bize ait bir bebek olmalarıydı. Belki çok çirkindiler ve devamlı ağlıyorlardı. Minicik, buruşuk bir yüzde sadece bizim verdiğimiz o büyük anlam görünüyordu. Ne başarıları vardı, ne parmak ısırtan özellikleri. Çalışkan, tembel, girişken, sıkılgan, yetenekli yeteneksiz, cesur, korkak değillerdi. Hiç kimse ile kıyaslamazdık onları. Bize gurur, sevinç, zevk veren tek şey bu küçücük can yumağının bize ait olmasıydı. O, bizim evlâdımızdı

Category: Ahlak Gelişimi

About Ahmed Musab Adal

1978 Kastamonu doğumluyum. Üniversitede ilahiyat fakültesini bitirdikten sonra internette birkaç özel projede yer aldım. Yaklaşık 4 yıldır blog yazarıyım. Alıntı ve uyarlama yazılarım yoğunluktadır.