Category Archives: Ahlak Gelişimi

Kuralların Kendisi Bir Düzen Değildir. Düzen, Kurallarla Korunur

Disiplin, çocuğa sunulan gelişme ortamını bozacak etkilerin denetlenmesidir. Çocuğun kısıtlanması da bu etkilerin denetlenmesi içinde görüşülebilir bir sonuçtur. Çocuk, kendisine su nulan gelişme ortamına tam intibak ettiğinde onun “disiplinli” olduğundan söz edilebilir. Anne babanın çocuğun özelliklerini ve isteklerini hiç dikkate almadan oluşturdukları gelişme ortamının içinden çocuğun sık sık taşarak kendine doğru kaçması şüphesiz bir disiplin… Read More »

Her İnsan Gibi Her İlişki de Ancak Kendi Kalitesinde Sonuçlar Verir

Çocuk doğduğu andan itibaren sadece onun ilerde kullanması için yapacağınız özel bir tasarruf, onu kendi hedefleri doğrultusunda desteklemenize yardımcı olacaktır. Ailelerin harcama konuları incelendiğinde birçok gereksiz harcamanın yapıldığı, küçük görünen harcamaların süreklilik kazandığında büyük meblağlara ulaştığı kolayca görülebilir. Tasarruf fikrini küçümsemeyecek ailelerin bundan yüksek fayda sağlayacağı ortadadır. Çocuğunuzun sosyal ve ekonomik şartlarını bizzat gözleyip sizinle… Read More »

Çocuğun Kendisinden İtilen En Büyük Alan, İlgi ve Yetenekleridir

Anne baba, çocukla ilişkilerinin her safhasında ve her alanında onun kendine özgü varlığını desteklemeli, tutum ve davranışlarında onun biyolojik-genetik yapısını göz önüne almalıdır. Çocuğun kendisinden itilen en büyük alanın onun ilgi ve yetenekleri olduğunu görmekteyiz. Anne babaların çocuklarını ilgi ve yetenekleri doğrultusunda değil de kendi arzuları doğrultusunda oluşturmaya çalışmalarında psikolojik sebepler kadar sosyal ve ekonomik… Read More »

Farklılıkları Gözetmeyen Eğitim, Yıldızlar Çıkaramaz

Varlığına saygılı davranmadığınız bir çocuk sizin tepkilerinize, tekliflerinize saygı ile yaklaşmayacaktır. Onun varlığı sizi etkilemiyorsa, o da sizin varlığınızdan etkilenmeyecektir. Ona boyun eğdirebilirsiniz ama bu onu eğittiğinizi değil, sildiğinizi gösterir. Ne yazık ki etrafımız silinmiş insanlarla doludur. Yaradılış özelliklerine, ilgilerine, yeteneklerine, kendi özgün varlığına uygun davranılmamış her çocuk duygusal olarak ağır yaralıdır. Ömrü boyunca başka… Read More »

Çocuğun Kendisi Olma Çabaları Desteklenmelidir

Çocuğun davranışlarını yalnızca ailesi, çevresi ve kendisine öğretilenler değil, biyolojik-genetik yapısı da etkiler. fakat birçok anne baba çocukları ile ilişkilerini düzenlerken onlara, biyolojik-genetik yapılarını hayret verici bir şekilde umursamadan davranabilmektedir. Çocuklarının kendi kopyaları olduğunu düşünen anne babaların bu düşünceleri çok üzücü sonuçlara yol açar. Çünkü özgün birer kişilik olan çocuklar bu kişiliklerine uygun özgün bir… Read More »

Aşırı Koruyuculuk Gibi Korumanın Tamamen Kaldırılması da Yanlıştır

Çocuğun, aşırı koruyucu tavırla kendi gücünü ortaya çıkarmasına, kendisini denemesine izin vermemek ne kadar yanlışsa, onu tamamen kendi haline bırakmak da o kadar yanlıştır. Bugün birçok aile bağımsızlık ve özgürlük adına çocuklarının ihtiyacı olan şefkat ve ilgiyi onlardan esirgemektedir. Bir özgürlük elde edilmektedir ama bu çocuğun değil, onun üzerindeki sorumluluklarını görmezden gelen anne babanın özgürlüğü… Read More »

Serbest Ortam, Yarın İçin Öncelikli ve En Kolay Hazırlıktır

Çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirebilmesi için onu ciddiye almalıyız. Bu da ona yalnız haklar değil görevler verilmesini de gerektirir. Çocuk ciddiye alındığını haklarından çok görevlerinden hisseder. Aile aşırı koruyuculukla çocuğun tek başına yapabileceği her işi yapmaya devam ettikçe çocuğun bağımlılığı artacak, çocuk, anne babası olmadan hiçbir işe girişemeyecektir. Çocuk, hatalarının sonuçlarına da katlanmalıdır. Uyarılara rağmen… Read More »

Serbest Gelişme Ortamının Sonuçları Mükemmeldir

Serbest gelişme ortamı sunulan çocuklar olumsuz anlamda kendilerini sınırlamazlar. Bu çocuklar kendilerini değerli hissedeceklerinden ifade ve davranış rahatlığı içinde çevrelerinde etkili olurlar, yeteneklerinden ve iç dünyalarından daha çok haber verirler. Arkadaş grupları içinde yönlendirici olan, sosyal faaliyetlerde öne çıkan, kendi başarısın f engelleyecek şartlara karşı direnen, kapasitesine yönelen sınırlara tepki gösteren çocuklar serbest gelişme ortamında… Read More »

Ailenin Görevi, Çocuğun Tamamen Kendisine Ait Bir Kalıba Dökülmesini Sağlamaktır

Anne babaların aşırı otoriteyi bir yöntem olarak benimsemelerinin sebebi “çocuklarını disiplin altında tutma” kaygısıdır. Çocuklarımızı denetlemeye mecburuz ancak baskı, bir denetleme biçimi değildir. İnsanın yaratılışına ve bu yaratılıştaki hikmetlere uymayan yöntemlerin hiçbir alanda olumlu bir sonuç vermesi mümkün değildir. Çocuğun “disiplin altında tutulması”ndan ne anlaşıldığı önemlidir. Genellikle anlaşılan, çocuğun, anne babasının tam istediği gibi olmasıdır.… Read More »

Baskı, Kişilik Sistemini Çökertir

Anne babanın aşırı otoriter tavrı çocukta kaygıyı arttırır. Ruhu ezen bir baskı, çocuğun başarma potansiyelini eritir, onun kendisine ve çcv resine uyum sağlayabilmesine yarayacak bütün kişilik sistemini çökertir. Ödülden çok ceza ile karşılaşan, her hatasında başında kıyamet koparılan, bütün girişimlerine şüphe ile bakılan, başarısız olduğunda tehdit edilen çocuk, varlığına inandığı güçlü yönlerini de ailesine duyduğu… Read More »

Sorumluluk Duygusu, Yetiştirir

Çocuğun yaşı büyüdükçe hakları ile birlikte sorumlulukları da artırılmalıdır. Onun hem kendisi ile hem evle ilgili bazı sorumlulukları olmalıdır. Çocuklar doğru tespit edilmiş olmak şartıyla, sorumluluklardan hoşlanırlar. Hiçbir şeyden sorumlu olmadan büyüyen çocuklarda sorumluluk duygusunun geliştirilmesine önem verilmesi onun ahlâk ve karakter eğitiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Tecrübeli öğretmenler okul hayatına intibak engelleri bulunan kimi “zor”… Read More »

Çocuklar, Başka Çocuklarla Mukayese Edilemez

Çocukların başka çocuklarla mukayese edilmesi onların kendi kapasitelerine olan güvenlerini temelinden sarsar. Böyle bir mukayese kıskançlık ve benzeri kötü duyguları da kışkırtır. Başkaları ile mukayese edilmek çocuğun kendisi ile ilişkisini de bozar. Halbuki çocuğun kendisi ile iyi bir ilişki içinde olabilmesine ne kadar muhtacız. Çocuklarının çabalarına değer veren, onların ne kadar ilerleyebildikleri ile ilgili olan… Read More »

Çocuğun Çabalan Takdir Edilmelidir

Çocuk, onun çabalarını en önemli sonuç olarak kabul ettiğimizi bilmelidir. Bu onu yüreklendirecektir. Çabalarına değer vermediğimiz çocuklar, sonuçlara karşı da ilgilerini kaybederler. Meselâ bir dersteki başarısızlığını telâfi etmek için büyük gayret gösteren çocuğun bu gayretine önem verilmezse o, tekrar başarısız olma halinde bu başarısızlıkla pek ilgilenmeyecektir. Çabaları izlenmeyen ve takdir edilmeyen çocuklar, başarılı bir sonuca… Read More »

Çocuğu Başkalarının Yanında Küçük Düşürmeyin

Çocuk hiçbir zaman küçük düşürülmemelidir. Onu küçük düşürmeme dikkati, başkalarının yanında daha da önem kazanır. Başkalarının, özellikle arkadaşlarının yanında söz ve davıanışla şiddet gösterilen çocuklar yalnız özgüvenlerini değil kendilerine karşı saygılarını da yitirirler. Kendisine saygı duymayan bir çocuk artık her taşkınlığı deneyebilir. Kişiliği sürekli ezildiği için artık kişiliğini korunmaya değer bulmayan bir çocuk, her tehlikenin… Read More »

Annelik Babalık Şefkati, Kafese Dönüşmemelidir

Başarı biraz da duyguların iyi yönetilebilmesidir. Anne babalar onlara karşı duydukları sevgi ve merhametle çocuklarının problemlerle yüzleşmelerine izin vermezlerse çocuk kendi hayatına sahip çıkmayı öğrenemez. Annelik babalık şefkati çocuğun gücünü keşfetmesine ve uygulamasına engel oluyorsa, o şefkat ilerde kapısı zor kırılacak bir kafese dönüşmüş demektir. İlerde onların kendi kendilerine yetebilmelerini istiyorsanız, şimdi onları kendi kendilerine… Read More »

En önde Çocuğun Varlığı Durmalıdır

Çocuğun başarıları da başarısızlıkları da varlığının fanime geçirilmemelidir. Onun hem başarıları hem başarısızlıkları sadece gelişmesine hizmet etmeli, bizim onunla ilişkimizin temelini etkilememelidir. Başarılarına kendi varlığından daha çok önem verildiğini gören, başarıları kendisinden daha çok sevilen bir çocuk, başarısız olduğunda yıkılır. Başarısının ve başarısızlığının kendi varlığı ile özdeşleştirildiğini düşünen bir çocuk, kendisine karşı gösterilen ilginin samimiyetinden… Read More »

İnanç ve Güven Çocuğu Harekete Geçirir

Kendine inanan ve güvenen bir çocuk, bizzat kendi gelişmesinin içinde yer alır, gelişmesini sağlayan kuvvetlerden birisi de kendisi olur. Çünkü inanç ve güven çocuğu harekete geçirir. Böyle bir çocuk soru sormaktan, denemekten, araştırmaktan çekinmez, ayağına gelecek fırsatları değil onu bekleyen fırsatları kollar. Hayatı tanımakta, onu oluşturan örgünün içinde dolaşmakta cesur davranır. Artık çocuk kendi gelişme… Read More »

Hatanı Sevmedim Ama Seni Seviyorum

Çocuğun kendisine güvenini zayıflatacak yanlış davranışların içinde onun hatalarına karşı yanlış tepkilerin önemli bir yeri vardır. Bu yanlış tepkilerin başında çocuğun hatasının değil, kişiliğinin hedef alınması gelir. Sonuç olarak hata yerinde kalırken çocuk biraz daha, belki de  Kişiliğin değil, hatanın hedef alınması her tür ilişkide dikkat edilmesi gereken bir kuraldır. “Alkoli. m”le mücadele “Ayyaşlarla Mücadele”ye… Read More »

Çocuğun Kendisi ile İlgili Olumlu Düşünceler Geliştirmesine Yardım Edilmelidir

Çocuk kendi gücü ile ilgili ilk izlenimleri elde etmeye başladığında anne babanın o izlenime yaptığı katkı, çocuğun kendine güveni üzerinde olumlu veya olumsuz etki yapar. Pek becerikli olmadığına dair düşünceler biriktirmeye başlayanbir çocuk, anne babasının kendisine sık sık beceriksiz olduğunu söylemesi yüzünden becerikli olmaya dair bütün ümit ve girişimini kaybeder. O, beceriksiz olduğuna herkesten çok… Read More »

Çocuk, Bütün Olumsuz Sıfat ve Tanımlamalardan Uzak Tutulmalıdır

Anne baba çocuğu ile onun bir hatası üzerinde konuşurken, ondaki iyi ve doğru olma gücünün, ondaki bütün olumlu ve üstün yönlerin farkında bulunduğunu çocuğa kuvvetle hissettirmelidir. Eğer ağır bir hata üzerinde duruluyorsa çocuğun iyi ve doğru olma gücünün, olumlu ve üstün yönlerinin kocaman güzel bir tablo halinde ona gösterilmesi daha da önem kazanır. Baş edemeyeceği… Read More »